İlk postumuz Polonyayı ziyaret etmek
isteyen Türkçeden anlayan arkadaşlarımıza yönelik olacak.
Nasıl
gidilir, nerelere gidilir, ne yenir, ne içilir gibi sorulara yanıtlar vermeye
çalışacağım. Ayrıca oralarda işinize yarayacak kısa bilgilerde paylaşmış
olacağım.
Bildiğiniz
üzere Polonya schengen ve Avrupa birliği üyesi ülkelerden bir tanesi.
Almanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Ukrayna gibi komşu ülkelere sahip
ülkeye Türkiye'den şüphesiz en popüler ulaşım havayolu. THY ve
Polonya Havayolları LOT'un ülkeye Istanbul'dan direk uçuşları oluyor. Tabi ki
THY uçuşları biraz pahalı. LOT ise zaman zaman promosyon yapıyor. Bu
promosyonları yakalarsanız (Ör: Crazy Wednesday) 2.15 dakikalık bir uçuş ile
Varşova'ya varıyorsunuz.
Bu
iki firmanın dışında MALEV'in Budapeşte aktarmalı uçuşları yine Varşova'ya ve
Lufthansa'nın Frankfurt, Münih aktarmalı uçuşları ile Krakow, Wroclaw, Gdansk
gibi şehirlerine gitmek mümkün. Ayrıca Austrian Airlines tanda uygun aktarmalı
uçuş yakalayabilirsiniz.
Tabi bileti
almadan önce pasaportunuzdaki vize durumu nedir onu kontrol etmekte fayda var.
Zira vize verme konusunda hızlı çalışan konsolosluk, vize süresi konusunda pek
cömert değil. Vize evrakları ve izlenecek yol ile ilgili aşağıdaki linkler
yeterli olacaktır.
http://www.stambulkg.polemb.net
http://www.ankara.polemb.net
Vizenizi
aldınız. Uçak biletinizi de kredi kartına 3 taksit yaptırdınız. Kışın
gidiyorsanız bavulunuzun biraz daha ağır olmasında fayda var. Malum Kuzey
kutbuna bizden biraz daha yakın bir ülke. İngilizce konuşabiliyorsanız,
gittiğiniz yerlerde anlaşma konusunda pek sıkıntı çekmezsiniz. Gitmeden önce
kalacak yer ayarlamak gerekiyor tabi. Zaten konsoloslukta vize için sizden
konaklama rezervasyonu ister. Kesenize göre bir seçim yaparsınız. Ama
mesela talebesisiniz, part-time yaptığınız işlerden biriktirdiğiniz para
ile bu işe giriştiniz. İstanbulun aksine diğer batı avrupa ülkelerinde olduğu
gibi birçok hostel bulabilirsiniz. Veya couchsurfing i kullanarak birikiminizi
yemeğe ve alışverişe de harcayabilirsiniz. Çünkü Türkiye ile karşılaştırdığınızda burada harcadığınız 15 günlük parayı orada nerdeyse 30 günde bitirebilirsiniz. O yüzden yanınızda götürdüğünüz paranın miktarı sizi çokta endişelendirmesin. Belli başlı temel harcama tutarlarını hem bu yazıda hemde ilerleyen tarihlerde güncel olarak sizinle paylaşacağım.
Varşova Chopin havalimanına indiniz. Bizim karambol kaotik havalimanlarından tenha ve daha derli toplu bir havalimanına gelmiş bulunuyorsunuz. Bavulunuzu aldıktan sonra kapıdan çıktığınızda kapıda taksileri ve otobüsleri göreceksiniz. Alt geçitten geçip ihtiyaçlarınız varsa,büyük bir alışveriş merkezi bulunuyor. Orda çok acıktaysanız Sphinx i tavsiye edebilirim. Ulaşım sistemleri mükemmel,dakik ve çok ekonomik. Hemen her durakta, hadi durakta bulamadın her otobüsün içinde bilet otomatları var. Otobüsü kullanacağınız süre ile orantılı bir bilet alıyorsunuz. Varşova şehir merkezi için 20 dakikalık bilet yetmeyebilir. Çünkü bazen trafik oluyor. Mesela 24 saatlik bilet aldınız veya bir hafta kalacaksınız 7 günlük bilet aldınız. Cüzi bir ödeme ile 7 hafta boyunca limitsiz toplu taşıma araçlarını kullanabilirisiniz. Sadece ilk binişinizde bileti direklerdeki sarı kutuya okutturuyorsunuz. Daha sonraki binişlerinizde kapıdan geçip koltuğunuza oturabilirsiniz. Bir haftalık biletler aşağı yukarı 30 lira civarında bir rakama denk geliyor. Tabi öğrenciyseniz bunun yarısı.
Varşova 2.Dünya savaşından nasibini almış bir şehir. Her ne kadar tarihi yapıları da görsek de ağırlıklı restorasyon yapılmış binalar karşımıza çıkıyor. Krakow savaş zamanı Avusturya toprakları içerisinde kaldığından mimarisinin orijinalliğini korumuş olduğundan şahsen beni daha çok cezbediyor. Varşova şüphesiz ülkenin finans şehri. Uluslararası birçok markanın ofisleri burada. Gökdelen diyebileceğimiz yapılarda yine bu şehirde karşımıza çıkıyor. Gökdelen demişken Rusya'nın Sovyet zamanında yaptırdığı "hediye"yi atlamak olmaz. Havalimanından ilk çıktığınızda gözünüze çarpan tarihi ihtişamlı bir gökdelen olan Kültür ve Bilim Sarayı Polonyanın en etkiliyici yapılarından bir tanesi olsa gerek.
Varşova Market Square yani Varşova meydanı ve civarındaki trafiğe kapalı caddeler turistik açıdan büyük önem taşıyor. Hava güzel ise restaurantlarda yemeğinizi yersiniz. Dondurma için sıraya girer dondurmanızı alır, ufak çaplı turistik alışverişinizi yapabilirsiniz.
Şehrin tam ortasından Wisla nehri geçiyor. Fakat nehir etrafı pek hareketli değil. Hava güzel ise Lazienki Park'a gidip ördekleri sincapları besleyebilir, temiz bir hava alabilirsiniz.
EURO 2012 nin grup maçları Polonyada olacağından özellikle başkent Varşova da adamakıllı yenileme restorasyon çalışmaları var. Tren istasyonları 50li yıllardan gelen görünümünden uzaklaşıp parlak ve yeni bir görünüme geçiyor. Tabi şehir içindeki bu düzenlemeler görüntü olarak rahatsız edici.
Tren ile şehirlerarası ve şehiriçi ulaşım çok yaygın. Vagonların birçoğu eski de olsa hala en çok kullanılan ulaşım araçlarından. Fiyatlar sürekli fiyat değişse de mesela Varşovadan Krakow a trenle gitmek öğrenci değil iseniz 25 lira civarına, talebe iseniz 15 lira civarına tekabül ediyor. Vagonlar yüzde doksan kompartımanlı 4e4 veya 3e3 kişilik. yoğun saatlerde kendinize koridorlarda bile kendinize zor yer bulabilirsiniz. Krakov Glowny tren istasyonu, tarihi şehir merkezine cok yakın. Trenden çıkar çıkmaz karşınıza Galeria Krakowska alışveriş merkezi geliyor. İsterseniz içinden geçip lokal markalara bir göz atarsınız. Mesela Reserved diye Zara Koton arası bir markaları var. Orada baya populer. Krakow Market Square Varşovadakinden baya büyük. tam ortasında Altı kültür merkezi üstü kapalı çarşı olarak kullanılan bir bina var. Meydanın etrafı ağırlıklı kafelerle çevrilmiş. Meydanın yıldızı tabi ki güvercinler. Market squarein etrafında gece kulupleri döner kebabçılar, barlar, ve birçok tarihi bina bulabilirsiniz. Wedel de bir sıcak çikolata tatmanızı, Mariacki kilisesinin tepesinden yükselen melodileri dinlemeden meydandan ayrılmamanızı ve Zurek diye adlandırdıkları Ekmek içindeki çorbanın tadına bakmanızı tavsiye ederim. biraz daha yürümeye devam ettiğinizde faytonlara dikkat etmenizi söyleyebilirim. Ordaki atları görünce bizim adalardaki faytonları eşek çekiyor gibi geliyor insana. Baya sağlıklı gözüküyorlar... Wisla nehri yine karşımıza çıkıyor. Yanındada devasa bir şato var. Wawel kalesi. Baya büyük bir complex. içinde kilise-müze var ve Şehri panoromik görme şansına sahip oluyorsunuz. Ayrıca Polonya krallıklarından geçtiğimiz yıllarda uçak kazasında ölen devlet başkanları dahil birçok liderin mezarı da burada. Manevi olarak değerli bir yer. Wawelin altı yani Wisla nehrine bakan kısmı biraz daha sosyal. Tekne üstü kafeler seyyar satıcılar falan var. Krakow biraz çukurda kaldığından ve Etrafında birçok maden ocağı olduğundan kışın hava kirliliği biraz rahatsız edebilir. Şehri panaromik olarak görebileceğiniz bir diğer nokta ise Kosciuszki tepesi. Ayrıca şehrin nekdar çok yeşil alana sahip olduğunu bu tepeden çok rahat görebilirsiniz. Özellikle Ojcow ulusal parkı önemli doğal turistik bölgelerden birtanes. yine burdada bi kale bulunmakta. Tabi buraya ulaşım için bir taşıt kiralamak gerekir. Tekrar şehir merkezine geri dönüp Yahudi mahallesi yani Kasimerz kesinlikle görülmesi gereken bir diğer bölge. Şehir meydanına yürüyerek 5-10 dakika olan bu mahallede mimari daha bakımsız ve eski. Bir pazar meydanı var. Karnınız acıktı hemen Zapiekanki sırasına giriyorsunuz. Ekmek üzerine peynir soğan salam mısır.gibi şeylerin olduğu bir yemek. Genelde Endior isimli yerin önünde hep sıra oluyor. Meraklı iseniz birkaç sinagog ta ziyaret edebilirsiniz. Bunların dışında pekçok bar ve eğlence mekanı yine bu bölgede.
Krakow anlatmakla bitmiyor. Belkide en etkileyici ve dramatik yerlerden biri olan Auschwitz - Birkeneu Krakow a araç ile sadece bir saat. Tren istasyonunun alışveriş istasyonuna aksi istikametinde geçit altından minibüsler kalkıyor. Bunların haricinde zaten şehir merkezinde rehberli hazır turlara katılmak mümkün. Dünyanın en büyük katliamlarından birinin yaşandığı bu bölgeyi anlatmak için ayrı bir yazı yazmak gerekiyor şüphesiz.
Tabi şehrin bir diğer populer yeri ise Tuz madenleri. Yine tekbir otobusle şehir merkezinden ulaşmak veya tur paketi oalrak satın almak mümkün. Fakat giriş ücreti biraz "tuzlu" :)
Peki burada insanlar ne yer ne içer. En başta votka içer. Zubrowka en populer votkalarından birtanesi. Elmayla birlikte mükemmel gidiyor. Duty Free shopalarda AB üyesi olmayan ülkelere 1 litresi 30zl. supermarketlerdede hemen hemen aynı fiyat. Yani 18 Lira civarında. Biralardan benim favorim Zywiec, fakat Lech'inde ciddi içicisi var. Bunların dışında Okocim, Tyskie, Zubr, Redd's gibi bira markalarının yanında Desparados Tekilalı birasıda çok leziz. Krakow House of Beer denen barı ziyaret etmenizi de tavsiye ederim. Yüzlerce çeşit biradan seçim yapmak hernekadar zor olsa da mürdüm erikli bira veya çilekli bira içmek değişiklik oluyor.
Tabiki marketlerde fiyatlar burayla karşılaştırılmayacak kadar ucuz.
Yemek konusunda ağırlıklı etli yemekleri var diyebiliriz. Patates, brokoli pancar ve lahanayı birçok yemekte görmek mümkün. Ve tabiki Tereyağ. Bizde nekadar zeytinyağı önemliyse orda da tereyağ önemli. Tereyağ deyince aklıma hemen Pierogi geldi. Genelde lahadan yapılan pierogi patatesli peynirli ıspanaklı gibi versiyonlarıda mevcut. Mantı gibi Fakat çiğbörek şeklinde. mantı boyundan biraz daha büyük. Lahana ya Kapusta diyorlar. Fonetik açıdan bizde lahanadan yapılan Kapuska ya benziyor.
Golonka, Kolduny, Kielbasa gibi geleneksel et çeşitleri var. Bide benim favorilerimden patates mücveri var...
İlk yazımızın sonuna geldik. Daha anlatacak çok şey var....